Tape No:9114, 22.11.2008 tarihinde Erkan ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Y. KÜÇÜK'ün "NASIL ÖBÜR TARAFLAR İYİMİ" dediği, Erkanın "İyi fena değil hocam ben dün Çanakkale de bir televizyon programına gittik de dönüşte uğradık Silivri ye" "Yine duruşmada ara verdiler o görüştük orda" "HEPSİYLE GÖRÜŞTÜM EMİN HOCA DAHİL" "hepsi iyiler hocam selamları var hepinize iyiler duruşmalar şimdi bir kaç hafta sonra bize de sıra gelecek her halde 3 hafta sonra gelir " dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Ben buradayım işte haber veriyorum" dediği, Erkanın "Tamam peki hocam ben o zaman" dediği, Y. KÜÇÜK'ün "Tamam ... böyle hem iyi bir saate bu D. Byi bilmem neyi" "Öbürlerini benim mesela ART de bi programım oldu Çarşamba günü çok çok ilgi çekti" "Onda Halil 'i çok severim o yapılan söylediğiniz gibi doğru bulmam o yapmışsa " "Ama bi telafi edebilirseniz edersiniz o sizin bi sorununuz" "Fikret bana önerdiği zaman Fikret'e de söyledim ben e yani" "Ben böyle artık işte aynı kafadaysak" "çokyeni laflar söyledim ben bu D. B. için bu bu şey değil akp çöküyor çarşafa ona için çıkarttı ÇOK AĞIR LAFLARIM VAR ONLARI GELİŞTİREBİLİRİZ EE BU TUNCAY GÜNEY İ ONLAR YAHUDİ Mİ DEĞİL Mİ ONLAR BENİM ALANIM" "ONLARI SÖYLÜYORUM" "ULAN Ö Bİ DEFA BUNU AÇIKLADIM Bİ DAHA ACIKTIRIRIZ YANİ BU ADAM BEN SABATAİZM DİYOR SABATAİZMİN KAYDI OLMAZ SABATAİST HAHAM OLMAZ BUNLARI AÇIKLIYORUM BEN" "Politika da onun için dedim öyle bi şeyim yok ama tahmin ettiğim için burada olduğum da bana böyle bir öneri yaparsan " "Hem süresi hem zamanı hem de benimle konuşacak adamın " dediği, Erkanın "Tamam tamam" dediği, Y. If you cherished this article therefore you would like to collect more info concerning escort diyarbakıR please visit the web site. KÜÇÜK'ün "Bilen birisi olması lazım " dediği,
Emin olun ki beni tanıdıkça göreceksiniz ki sabırlı ve sükunetli bir bayanım, karşı taraftan da aynı şeyi tabii ki beklerim ,sabırlı sükunetli güler yüzlü güvenilir dürüst bir insanla olmak kadar güzel bir şey olabilir mi soruyorum sizlere? Bazı şeyleri yaşamadan bilemeyiz o yüzden yaşadıkça göreceğiz bakalım ,evliliğe adım atmak isteyenler için beklemeye devam edeceğim ve sabır içerisinde Diyarbakır Telegram WhatsApp evlilik grupları içerisinde sizlerin gönderdiği mesajları teker teker cevaplamaya çalışacağım. Ben öyle hayatım boyunca hiçbir zaman erkek arkadaş sevgili ya da hayat arkadaşı arayan eş arayan birisi olmadım. Son zamanlarda yalnızlığın getirdiği mutsuzluğu ve depresif yorgunluğu fark ettiğim için böyle bir karar almış bulunuyorum. Hayat insanı Her zaman yanıltır insana neyi gösterir kimi getirir hiçbir zaman bilemeyiz. Bildiğim tek bir şey var o da şudur ki arkadaşlar böyle bir hayat kurmak ve böyle bir hayat yaşamak istediğimdir. Güzel bir hayat bizi bekliyor olur umarım. Hakkında merak ettiğiniz sormak istediğiniz bir şeyler falan olursa lütfen hiç çekinmeden direkt olarak yüzüme sorun arkadaşlar. Birbirimizi daha iyi tanıyabilmek için kafamıza takılacak hiçbir sorunun kalmaması gerektiğini düşünüyorum.
Askerliğini bitirir bitirmez 1966 yılı Haziran ayında MİT’e girdiğini, 1973’e kadar Emniyet Müfettişi kadrosunda bu teşkilatta çalıştığını, MİT’in CIA tarafından proroke edildiği, Baybaşin ile ilgili olayların 1983 tarihinde başladığını, Feridun Kocamaz adındaki emlakçının, "benim bir dostum İstanbul 2. Şubeye nezarete düşmüş ilgilenirmisin?" demesi üzerine İstanbul Emniyel 2. Şube Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar’a Başbayin’in durumunu sorduğunu, Mehmet Ağar’dan Baybaşin’i gasptan aldıklarını öğrendiğini, bunun üzerine onun vekaletini olmadığını, sözü edilen kişinin Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilerek tutuklandığını davasına hangi avukatların baktığını bilmediğini, 1986 yılında İngiltere’ye bir iş için gideceği sırada Baybaşin’in İngilterede 12 seneye mahkum olduğunu öğrendiğini, Baybaşin’in iki tane Kıbrıslı kızın eroin getirdiği bir mahalde dolakırken yakalandığını, polislerin ona tesadüfen yakalandığını, kızların malı onun verdiğini söylediklerini, onun üzerine Baybaşin’in Island Wight denilen küçük bir adadaki hapishaneye hükümlü olarak konulduğunu, Mete Bozbora, Hüseyin Çoban’la birlikte cezaevinde Baybaşin’le görüşme yaptıklarını, Baybayin’in orada durumunun çok kötü olduğunu, hergün dayak yediğini, ne yapıp edip kendisini Türkiye’ye götürmelerini istediğini, Hüseyin Başbayin’in kendisine yalan söylediğini tespit ettiklerini ve davasını yine almadıklarını, sonradan öğrendiklerine göre 1986 dan sonra başkaları kanalıyla Türkiyedeki bir İngiliz ile tabur edilmek suretiyle Türkiyeye gelişinin sağlandığını, Bayrampaşa da cezaevinde olduğunu, tahminen 1988 de gelmiş olabileceğini, yine tahminen 1989 senesinde Mete beyle beraber, Feridun Kocamaz’ın yanında üç tane daha adamın yazıhanelerine geldiklerini, Hüseyin Başbayin’in kardeşi Mehmet Şirin Baybaşin’in Silivri’de bir çiftlikte yakalanan eroin ile ilgili olan ve İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesinde devam eden davalarını aldıklarını, bu davayı iki celse girdikten sonra bıraktıklarını, bu olaylarda herhangi bir siyasînin veya yöneticinin ilişkisini bilmediğini, Baybaşin’in hayatı boyunca dört veya beş defa gördüğünü belirtmiştir.(Ek:183)
kaysouter5227
1 Blog posts